bir küçücük kız çocuğu bak duruyor orada hala,
anlatamam gördüklerimi o neşeli çocuğa...

10 Mart 2013 Pazar

ben... yoruldum!


Anlatsam inanmazlar. Ne hikayeler var bende. Ne ağzımın tadı var ne canda huzur demiş ya; o tatta yaşıyorum şu sıralar. Hani bazen bi' acıdan, ağrıdan bahseder de hiç yaşamamışsak; "nasıl bi'şey acaba?" diye aklımızdan geçirmişizdir; hah işte öyle bi' zamanda pişmanlığı merak etmiştim bir zaman. Şimdiyse iliklerime kadar yaşıyorum desem yeridir.
Ayaklarım ağrıyor son zamanlarda sabahları uyandığımda. Bazı zaman da başımın ağrısı geçmiyor günlerce. Bazen de halsizliğim ağrı derecesinde ağırlaşıyor. Ama hiçbiri yer etmiyor şiddeti kadar. Kafamın içinin ağırlığında, tüm ağrılar hafif geliyor şimdi.
Şikayet etmekten pek hoşlanmıyorum aslında. Ama asıl söylemek istediklerim için o kadar geç kaldım ki; şimdi ancak sızlanabiliyorum. Bu yazıyı okuyup ta henüz hayatının baharında olan varsa; onun için yazıyorum şu saturları; ve yalvarıyorum: HAYATTA NEDEN ÖTÜRÜ MUTLUYSAN ONU YAP; yap ki benim gibi saçmasapan bi' yaşama imza atıp sağın solun soluğuna gıpta etme...

işte bu da musiki cinsinden...